Saturday, April 10, 2010

Helal seks shop açıldı

AMSTERDAM - Hollanda'da Müslümanlara helal seks ürünleri satan, online bir seks shop açıldı.
Harem-selamlık uygulamasının geçerli olduğu siteye erkekler sağ, kadınlarsa sol tarafta bulunan linke tıklayarak giriyor.
Açıldığı gün 70 bin kişinin Alışveriş yaptığı açıklanan ‘El Asira’ (Toplum) adlı alışveriş sitesinin kurucusu 29 yaşındaki Abdülaziz Aouragh, mağazalarındaki tüm ürünlerin helal olduğunu, vibratör, porno Film gibi ürünler satmadıklarını söylüyor.
Satılanların büyük bölümünü Masaj yağları, iç çamaşırları gibi daha ‘makul’ erotik ürünler oluşturuyor.
KADINLAR BİRLİĞİ RAHATSIZ Hz. Muhammed’in cinsel birleşmeyle ilgili sözleri olduğunu ve İslam’ın helal olduğu müddetçe cinselliği yücelttiğini söyleyen Aouragh, özellikle Cezayir ve Tunuslu çiftlerin siteden alışveriş yaptığını anlatıyor.
Hollanda Müslüman Kadınlar Birliği El Nisa’nın Başkanı Leyla Çakır ise fikirden hoşlanmadığını belirtiyor. Çakır, "Bu bizim içinde olmak istemediğimiz bir konu” diyor.
Cezayir kökenli Aouragh, cinselliği güzelleştirmek için kullanılacak ürünlerin çiftlerin mutluluğunu artıracağını söylüyor ve bu görüşünü Hollanda’da yaşayan İslam büyüklerinin sözlerine dayandırıyor.
Helal seks shop açıldı

Buz odada zor gece

LOFOTEN ADALARI/JUKKASJARVI - “Skol” yani Norveççe “şerefe” diyerek kadehlerimizi tokuştururken, İstanbul’da kurulan Magic Ice Müzesi’nin fikir babası Odd Roar Olsen bize dönerek gülümsedi ve, “Hayatınızda hiç yaşamadığınız deneyimler edineceksiniz” dedi. Söyledikleri kesinlikle doğruydu.
Soğuktan her fırsatta kaçan ben İstanbul'da kurulacak Buz Müzesi vesilesi ile bir gün içinde kendimi Norveç’in kuzeyinde, kutup çizgisinin 200 kilometre ötesinde karlar altındaki Lofoten Adaları’nda bulmuştum. Norveç ve İsveç'i kapsayan bir gezi ile, hem Buz Otel'i hem de Buz Müzesi'nde sergilencek eşyaların yapımında kullanılan buz hasadını gözlemleyecektim.
İstanbul’da baharı beklerken, bünyeye sağ gösterip sol çakarak, yeniden kar pantolonu ve kar botlarıma sarılmıştım. Okyanus kıyısındaki evlerin penceresinden baktığımda suyun, karın ve İstanbul’da asla göremeyeceğim kadar mavi bir gökyüzünün birbirini tamamladığı tabloyla büyülendim. İçimden, “sıcak iklimlerin ötesinde de güzel köşeler varmış dünyada” diye geçirdim.
VİKİNGLERLE TANIŞIYORUZ... ilk gece, Mortsund’un en eski lokantasında bizim için özel bir yemek ayarlanmıştı. Deniz ürünleriyle arası olmayan ben, bu konuda da yanılmıştım. Dünyanın en lezzetli balıkları burada pişiriliyor olmalıydı. Geceyi deniz evlerinde geçirdikten sonra, sabah, elimizde fotoğraf makineleriyle alabildiğine kar ve okyanus resimleri çekmek için mücadelemiz, bizi bekleyen Viking gemisi için yola çıkmamız gerektiği çağrısıyla yarım kaldı. İlk durağımız Norveç’in en ünlü balıkçı köyü olan Henningsver’di.
Vikinglerin bundan 1130 yıl önce Lofoten Adaları’ndan yola çıkıp İstanbul’a ulaştıklarına inanılıyor. Magic Ice müzesinin açılış töreni için de amaç yine Vikingleri İstanbul’a getirmek. Tabii, yolculuk bugünün olanakları kullanılarak çok daha hızlı ve rahat yapılacak. Günümüzde gerçek Viking bulmaya imkan olmasa da köyde Viking kültürü öyle güzel yaşatılıyor ki, "Acaba yanılıyor muyum?" diye düşünüyorum. Gerçek bir Viking gemisinin üçte biri boyutundaki bir gemiyle yola çıkıyoruz. Viking Şefi Halvdan da bizimle... Soğuk müthiş, rüzgar bıçak gibi kesiyor yüzümüzü. Tulumlarımız bizi koruyor, üstelik suya düşersek batmamızı önlüyorlar. Neyse ki kimse düşmüyor denize.
KADIN ELİ DEĞERSE, AĞ TEKRAR ÖRÜLÜRMÜŞViking gemisiyle Henningsver civarında turluyoruz. Tayfa keyifli, yelkenler açılıyor, bağırış Kıyamet, şarkılar söyleniyor. Norveçli balıkçıların şarkılarında sürekli “sex” ve “sexy” sözcüklerini seçiyorum. Zaten cinsiyetçi bir durum mevcut. Eskiden balıkçılar, ağlarına kadın eli değecek olsa o ağı tekrar örerlermiş. Ayrıca teknede lastik bot giymek, sırt çantası taşımak da geleneklere aykırı. Amaç karadan tamamen kopmak. Bir kez tekneye binip balığa çıkan bir denizcinin illa ki büyük bir balık tutması gerekiyor; aksi halde balıkçının cinsel hayatının sönük(!) olduğu düşünülüyor... İşte, Norveçli dostlarımız, karla kaplı kıyıları, küçük, renkli balıkçı evlerini izlerken bu ilginç bilgileri aktarıyor bize. Balık tutmayı deniyoruz ama hava şartları kötü, üstelik yine yemeğe davetliyiz, vazgeçiyoruz.
Buz odada zor gece

Lordlar 1915 i tartıştı

LONDRA - İngiltere Parlamentosu'nun üst kanadı olan Lordlar Kamarası'nda, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarının dün bir oturumda tartışıldığı öğrenildi.
Yaklaşık 1 saatlik oturumda konuya ilişkin çeşitli görüşler dile getirildi. Lordlar Kamarası üyesi Barones Cox'un önerisiyle yapılan tartışmada, karşılıklı tezlerin savunulduğu kaydedildi.
Sadece tartışma niteliği taşıyan Lordlar Kamarası'ndaki toplantının ardından herhangi bir tasarı, öneri ya da rapor yayımlanmadı.
Barones Cox, daha önce de İngiliz makamlarından çeşitli yollarla 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını tanımasını istemesiyle biliniyor.
Lordlar 1915'i tartıştı

Sırbistan: Srebrenitsa için özür dileriz

SARAYBOSNA - Sırbistan meclisi, Bosna savaşında Srebrenitsa'da Sırpların yaptığı katliamı kınadı.
Sırp parlamentosunun kabul ettiği tasarı, kurbanların ailelerine başsağlığı diliyor ve onlardan özür diliyor.
Katliamın vahametini yıllardır görmemezlikten gelen Sırp meclisi, iktidardaki koalisyon partilerince desteklenen karar tasarısını dün gece kabul etti. Mecliste hazır bulunan 173 milletvekilinden 127'sinin oyuyla kabul edilen karar metninde, 1995 yılında Srebrenitsa'da 8 bin Boşnak'ın öldürülmesi kınanıyor, kurbanların ailelerinden özür dileniyor.
Metinde, "Sırbistan meclisi, Uluslararası Adalet Divanı'nın da tespit ettiği gibi, 1995 yılı Temmuzu'nda Srebrenitsa'da Boşnak halkına karşı işlenen suçu var gücüyle kınar" ifadesi kullanıldı.
Metinde soykırım kelimesine yer verilmedi. Ancak BM, Srebrenitsa katliamını soykırım olarak nitelemişti.
Oylamadan sonra konuşan hükümet yetkilisi Nenad Canak, "Bu bildiri sadece başlangıç, zira yüzleşmemiz gereken geçmişin sorunlarının sadece bir kısmına ilişkin..." dedi ve yakın geçmişi yeniden yazma sürecinin uzun ve acılı olacağını belirtti.
İLGİLİ HABER
Srebrenitsa mağdurlarına bir kötü haber
MLADİÇ YARGILANMALI Karar metninde, eski Yugoslavya için kurulan uluslararası mahkemeyle işbirliğinin sürdürüleceği de belirtildi ve Srebrenitsa'da Sırp kuvvetlerine komuta eden Ratko Mladiç'in yakalanarak yargılanması gerektiğine de işaret edildi.
Srebrenitsa'da soykırım yapmakla suçlanan General Mladiç, yıllardır firarda.

AB YOLUNDA ÖNEMLİ ADIMSırbistan hükümeti, kınama kararını, ülkenin Avrupa Birliği üyeliği yolunda önemli bir adım olarak görüyor.
Bosna Hersek'in Srebrenica kasabasında 1995 yılında 8 bin Müslüman erkek ve çocuk, Bosnalı Sırp milislerce öldürülmüştü. Srebrenitsa olay öncesinde BM tarafından güvenli bölge ilan edilmişti. Kenti Hollandalı barış gücü askerleri koruyordu. Ancak askerler, Bosnalı Sırpların tehdidi üzerine buradan çekilmişti.
Birleşmiş Milletler tarafından koruma altında olması gereken Srebrenitsa kasabasındaki katliam, Balkan savaşlarındaki kanlı olayların bir sembolü haline gelmişti.
Sırbistan: Srebrenitsa için özür dileriz

Sokakta yasak olmaz, ama kamusal alanda...

PARİS - Fransa'da burka ve peçeli çarşafın yasaklanmasına ilişkin tartışmalar devam ediyor.
Fransız Danıştayı, bugün açıkladığı bir raporda, burka ve çarşafa yönelik genel ve mutlak bir yasağın hukuksal açıdan sorun yaratacağını bildirdi.
Danıştay, burka ve peçeli çarşafın tamamen yasaklanması için yapılacak yasal bir düzenlemeye, Fransız yüksek yargısı ve Avrupa insan hakları Mahkemesi önünde itiraz edilebileceğini belirtti. Bu yönde bir düzenlemenin uygulanmasında zorluklar yaşanacağına da işaret edildi.
KAMUYA AİT MEKANLARDA YASAĞA YEŞİL IŞIKAncak Danıştay, kadın vücüdunu tamamen örten burka ve peçeli çarşafın, kamuya ait Mekanlar ile havalimanları ve garlar gibi güvenliğin yoğun olduğu yerlerde yasaklanmasına yeşil ışık yaktı.
Danıştayın bu görüşünün, burka ve peçeli çarşaf konusunda yasa tasarısı hazırlamakta olan Fransız hükümeti için temel oluşturacağı söyleniyor.
Sokakta yasak olmaz, ama kamusal alanda...

Ermenistan protokolleri onaylayabilir

ERİVAN - 10 Ekim'de imzalanan Türk-Ermeni protokolleriyle ilgili diplomasi trafiği hızlandı.
Ermenistan Parlamentosu'nun ani bir kararla gündeme aldığı protokolleri onaylayabileceği belirtiliyor. Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu da, Başbakan'ın Özel Temsilcisi olarak Erivan'da.
Sinirlioğlu, Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ve Dışişleri Bakanı Edvard Nalbantyan'la görüşecek.
Sinirlioğlu'nun, son dönemde protokollerde yaşanan sıkıntıların yanı sıra 12-13 Nisan'da Washington'da yapılacak Nükleer Güvenlik zirvesinde Başbakan Erdoğan'la Sarkisyan arasında yapılması muhtemel görüşmeye dair fikir alışverişinde bulunulacak.
Ermenistan Parlamentosu'nun bu süreçte, ani bir kararla gündeme aldığı protokolleri önümüzdeki günlerde onaylayabileceği belirtiliyor.
Ermenistan protokolleri onaylayabilir

Deir Ez-Zor, Ermenilerin Auschwitz idir

Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, Suriye'nin Deir Ez-Zor şehrinde yaptığı konuşmada, "Auschwitz, Yahudilerin Deir Ez-Zor'udur" dedi.
Deir Ez-Zor şehrindeki Ermeni Kilisesi'nde konuşma yapan Sarkisyan, "Sık sık tarihçiler ve gazeteciler Deir Ez-Zor ve Auschwitz'i karşılaştırıyorlar. Deir Ez-Zor, Ermenilerin Auschwitz'idir. Bence, tarihi kronoloji bizi, bunu yeniden formüle etmeye zorluyor; Auschwitz, Yahudilerin Deir Ez-Zor'udur" diye konuştu.
Sarkisyan, "Deir Ez-Zor çöllerinde yaşanan trajedilerin hiçbir dilde tercüme edilemeyeceğini" söyledi. "Son olarak kalan ümitlerini de tüketmiş insanların, topraklarını kaybetmeye mahkum edildiğini ve bunun da titizlikle hazırlanmış bir planla gerçekleştirildiğini" öne süren Sarkisyan, "Bütün bu olanlara rağmen biz, Modern Türkiye ile normal diplomatik ilişkiler kurmaya hazırız, sınırları açmaya ve ekonomik ilişkilere hazırız, Ermeni ve Türk halklarını yaklaştırmak için çaba harcamaya hazırız" dedi.
Sarkisyan, "Türkiye ve Ermenistan arasında imzalanan protokollerin iki ülke ilişkilerini mantıklı biçimde tayin etme açısından tarihi bir fırsat olduğunu" söyledi. DİYALOGDA SOYKIRIM ŞARTIKonuşmasında 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını yineleyen Sarkisyan, "Türk-Ermeni diyaloğunda, soykırımın kabulünü önleyen girişimleri kabul etmiyoruz. Bunun sürece yardımcı olacağını düşünmüyorum" diye konuştu.
'Deir Ez-Zor, Ermenilerin Auschwitz'idir'